Kaynağının Tibet olduğu sanılan Usui Reiki, 19.yüzyılda bir Japon Budisti olan Dr. Mikao Usui tarafından ortaya çıkarılmış ve bir şifa tekniği halinde sunulmuştur. Rei – “Tanrının Bilgeliği, İlahi Güç, Öz Kaynak” anlamına gelir. Ki – “Yaşam Enerjisi” anlamına gelmektedir.
Reiki – İlahi Yaşam Enerjisi, Evrensel Yaşam Enerjisi, Öz Kaynaktan Gelen Yaşam Enerjisi demektir.
Reiki şifa yöntemi, vücudun enerji sisteminin açığa çıkarılması ve anlaşılması üzerine kurulmuştur. Reiki Uygulayıcıları, Reiki enerjisi sunarak ve dengeyi yeniden sağlayarak sağlığı ve yaşam kalitesini iyileştirmeye çalışırlar. Usui Reiki’nin tarihi, kurucusu Dr. Mikao Usui ile başlar. Usui, keşfettiği bu şifa yöntemini daha geniş bir kitleye ulaştırmak amacıyla öğretmeye başladı. Bu süreçte, temel prensipleri oluşturarak, öğrencilerine bu enerjiyi nasıl kullanacaklarını öğretti.
Reiki’nin Temel İlkeleri:
- Sadece Bugün: Temel ilkelerden biri, sadece bugüne odaklanma ilkesidir. Bu ilkeye göre, geçmişteki endişeler veya gelecekteki kaygılar üzerine yoğunlaşmak yerine, anın tadını çıkarmak ve bugünü yaşamak önemlidir.
- Kızgınlık ve Endişeyle Başa Çıkma: Kızgınlık ve endişenin sağlığı olumsuz etkileyebileceğine inanır. Bu ilkeye göre, bu negatif duygularla baş etmek, içsel huzurun ve şifanın anahtarıdır.
- Şükran ve Minnettarlık: Temel ilkelerden bir diğeri, şükran ve minnettarlık duygularını vurgular. Her gün için minnettar olmak, yaşam enerjisini artırabilir ve pozitif bir perspektif geliştirebilir.
- Çalış ve Kazan: Bu ilke, emek harcayarak hayatın zorluklarıyla başa çıkmanın önemini vurgular. Çaba sarf etmek, kişisel ve ruhsal gelişim için gereklidir.
- İnsanları Sev: Bu felsefe, sevginin iyileştirici bir enerji olduğuna inanır. Diğer insanları sevmek ve anlamak, hem kişinin hem de toplumun sağlığını güçlendirebilir.
Bu temel ilkeler, uygulayıcıların hayatlarını anlamlı bir şekilde yönlendirmeye ve enerji akışını olumlu bir şekilde etkilemeye yardımcı olur. Bu tedavi yönteminin tarihçesi ve bu ilkeler, bu şifa tekniğinin sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal ve ruhsal düzeylerde de nasıl etki sağladığını anlamamıza katkı sağlar.
